MAYIS 2023 – “AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI”
TÜRK-İŞ’in,
çalışanların geçim koşullarını yansıtan ve (1987’den bu yana her ay) düzenli
olarak yapılan ancak Ocak 2022 tarihinden itibaren beslenme kalıbı içindeki
besin türlerinin ağırlığı bilimsel görüş doğrultusunda yenilenen bağımsız
araştırmasına göre Mayıs, 2023 (sonu) itibariyle;
· Dört
kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması
gereken aylık gıda harcaması:
Açlık
Sınırı
: 10.362,01
TL
· Dört
kişilik bir ailenin yapması gereken gıda harcamasıyla birlikte giyim, konut,
ulaşım, eğitim, sağlık v.b. gibi insan onurunun gerektirdiği aylık zorunlu ihtiyaçları
karşılayabilmesi için yapması gereken harcama (ücret düzeyi değildir):
Yoksulluk
Sınırı
: 33.752,48 TL (Mayıs 2022’ye
göre %72,18
artmıştır)
· Bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti : 13.439,41 TL
· Aylık
net asgari ücret (2023) : 8.506
TL
Hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp dört kişilik bir ailenin insan
onuruna yaraşır bir hayat sürebilmeleri için haneye girmesi gereken toplam
gelir miktarıdır. Her ayın son haftasında, TUİK
istatistiklerinden yaklaşık 1 hafta önce açıklanan sonuçlar, tüketici
fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini
taşımaktadır. Sonuçta hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırları ile ailelerin
elde ettikleri gelir arasındaki fark geçim zorluğunun boyutlarını
göstermektedir. Çalışan sayısının sınırlı olduğu ailelerde kişi başı
yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
Görüleceği üzere kendi geçimini sağlamak durumunda
bulunan bekâr bir işçinin aylık geçim maliyeti ile Ocak 2023 itibariyle
geçerli olan yeni asgari ücret arasındaki fark (–) 4.933
TL’dir. Kayıtlı istihdamım yaklaşık yarısından fazlası asgari ücretle
çalışmakta ve milyonlarca emekli bu düzeyin altında ücret almaktadır.
Asgari ücret temel gelir niteliğinde değildir. Ücretlilerin
çoğunun Uluslararası Çalışma Örgütünün(ILO) “insan onuruna yaraşır iş” olarak
nitelendirdiği bir işle yaşamlarını sürdürme olanağı olmadığı görülüyor.
“İnsana yakışır” yaşam şartları sağlamak sosyal
politikaların önceliğidir.
2023 yılı için belirlenen asgari ücret mevcut fiyat
artışları karşısında insanca yaşamı olanaklı kılacak bir seviyede
görünmemektedir. Zorunlu ihtiyaçlar için geçen yıla göre yapılması gereken ek
harcama tutarı kadar hane halkı gelirinde artış sağlanamadığı durumda aradaki
fark daha fazla yoksullaşmaktır.
Araştırmaya göre, günümüzün temel sorunu geçim
sıkıntısı olmaya devam etmektedir. Satın alma gücü enflasyon nedeniyle
aşınmakta, büyümeden pay almak bir yana alım gücü ve yaşam kalitesi düşmektedir.
Dar ve sabit gelirlileri en fazla etkileyen gıda fiyatlarındaki hızlı
yükseliştir. Tarımsal girdi maliyetlerindeki artış, TL’nin değer kaybetmesi,
hayvan varlığındaki azalma gıda enflasyonunun önemli unsurları olduğu
belirtilmiştir. Yapılan araştırma öğün sayısının düştüğünü ve daha kalitesiz
beslenildiğini ortaya koymuştur (Kişi başı kırmızı et tüketimi 2017 yılında
yıllık 14 kg iken 2022 yılında 7 kg’a düşmüştür).
Araştırmada, TÜİK yoksulluk verilerinin ülkemizde
yaklaşık 12 milyon kişinin ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu
gösterdiği belirtilmiştir. Gelir
dağılımı düşük gelirliler aleyhine bozulmuştur ve adil değildir.
Ayrıca ekonominin enflasyonist politikalar
temelinde yönetilmesinin yanı sıra doğa tahribatı ve iklim krizi nedeniyle
oluşan kuraklık gıda enflasyonunun seyrini arttırma potansiyeli
taşımaktadır. Tarımsal gıda
piyasalarında yapısal politikalar gerektiği ifade edilmiştir.
Raporda TÜRK-İŞ’ in doğrudan piyasadan, market ve
semt pazarları sürekli dolaşılarak tespit ettiği ve yoksul kesimlerin
harcamalarında ağırlık yer tutan gıda harcamalarında
(Ankara);
· Bir
önceki aya göre değişim oranı
% 2,23
· Bir
önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı % 27,44
· Son
12 ay itibariyle değişim oranı
% 72,18
· On
iki aylık ortalamalarla değişim
oranı %112,13
———————————–
*Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre,
Nisan 2022 – Nisan 2023 Tüketici Fiyatları Değişim Oranı: %
43,68
